Cansu Canbolat

1990’lı yıllarda en çok konuştuğumuz kişilerden biriydi.Lady Diana. Bir prensle evlenebilecek kadar asil, sıradan birisi gibi davranabilecek kadar egosuz ve AIDS’li bir çocuğu kucağına alarak kuralları değiştirebilecek kadar iyi kalpli. Zaten çok sevilen Diana, krallara layık bir düğünle bir anda tüm dünya kadınlarının ikonu oldu.İngiltere Prensi Charles’la romantik bir masaldan çıkmış gibi görünen düğün seremonisini izleyip de iç geçirmeyen bir kadın yoktur herhalde! Masallar gerçek olmuştu… İyi kız prensi kapmıştı ve inanılmaz mutlu görünüyordu. Diana hepimizin bir gün bir prensle evlenebilme umudunu yeşertmişti sanırım.

BİR STİL İKONU OLARAK DIANADaha sonraları stil ikonu Diana’yı tanıdık. Sade ile gösterişli arasındaki çizginin en mükemmel yerinde değişmeyen bir çizgisi vardı. Tüm kadınlar Diana olmak istiyordu. Herkes kuaförüne gidip onun saç modelini istedi, alışverişe giderken bile geniş vatkalı ceket- etek takımlar giymeye başladı. Daha sonra Diana’nınhayırsever yanı karşısında hepimizin boynu büküldü.

İYİLİĞİN GÜCÜ ADINAElinde çok büyük bir güç olan bu kadın, gücünün neredeyse tamamını başkaları için iyi bir şeyler yapabilmek için harcıyordu. Diana olmak istediğimiz kadını simgeliyordu. İngiltere prensinden boşandığı gün bile tüm kadınlar onun yanındaydı. Açık açık “Biz seni statün için sevmedik” diyorlardı. Bu sevgi onun 36 yıllık hayatı boyunca devam etti. Diana, ölümünden yıllar sonra bile asaleti, cesurluğu, iyi kalpliliği ve stiliyle hala bizi etkilemeye devam ediyor.

VE DIANA’NIN HAYATI FiLM OLDUDiana filmi 20 Eylül’de sinemaseverlerle buluşacak. Film Diana’nın Prens Charles’dan ayrıldıktan sonra ölümünden önceki iki yılda yaşadıklarını anlatıyor. Sadece Diana’nın stilinden ilham almak için bile izlemeye değer.