Uyarı!
Blogumdaki yazıların izin almadan kullanılması ve yayınlanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'na aykırıdır.Kanunen suçtur! Bu suçun işlenmesi halinde yasal işlem başlatılacaktır.
Followers
AdSense
Bumerang
Statistik
Sevgililer günü yaklaşırken havada buram buram esen, çokça tüketime yönelten bir aşk kokusu var. "Sevgiline pırlantalı kolye almalısın ki sevdiğini anlasın" kafası iyi hoş, çoğu kızımızın da hayali ama artık demode! Bir insan, sevdiğini bir çiçekle, bir sözle, bir gülüşle hatta hiç bir şey yapmadan anlatabilecekken biz ısrarla pahalı bir hediye ile aşkımızı göstermeye, show yapmaya çalışıyoruz.
Halbuki aşk, hiçbir zaman trendlere düşmeyecek kadar değerli. Aşk zamansız bir parça. Aşk asla eskimeyecek, camekanlarda sergilenecek, çok da kolay ulaşılamayacak, ulaştığında da seni bambaşka bir insana dönüştürecek bir şey.
Aşk dünyanın merkezini değiştirmeyecek belki ama kalbini bir iki kere 7.2 deprem gibi titretecek emin ol!
İnsanın hayatına bir çok kişi girse de, bir kere bilemedin iki kere aşık olur, o da şanslıysa. Bazıları aşkını gizliden yaşar, kimisi ise bağıra çağıra. Bazı aşkları kimse bilmez, bazıları ise efsane olur. Her zaman Hollywood filmi tadında bir aşk yaşamaz insan, bazen yıkıcı olur, ezer geçer özenle inşa ettiğin duvarlarını.Bazıları Romeo ve Juliet gibi ikonlaşır bazıları Jay Gatsby gibi yapayalnızdır.
Benim için tüm zamanların en cool,en zamansız, en acımasız, ama kesinlikle en romantik ve ilham verici aşıklarını sıraladım.
Sid & Nancy
Favori çiftim. Benim için aşkın tanımı gibiler. Sex Pistols'un solisti Sid Vicious ve Nancy Spungen'in birbirlerine duydukları o acımasız aşka hayranım.
John Lennon & Yoko Ono
En sevdiğim şarkılar The Beatles imzasını taşıyor herhalde.Buna rağmen müziğinden ve Beatles kimliğinden sıyrılacak ve tüm hayatını değiştirecek kadar aşık olduğu için John Lennon'a kızmam mümkün değil. Beatles hayranları tarafından sevilmese de Yoko Ono'ya da öyle. Aşkın başkaldıran, anarşist ve barış dolu yanını gösterdikleri için aşkları hala çok ilham verici.
Serge Gainsbourg & Jane Birkin
Je T'aime...Moi Non Plus ile özdeşleşmiş tutkulu aşkları ile İngiliz eleganlığını ve Fransız romantikliğini buluşturuyorlar. Aşkları bir masal gibi.
Mick Jagger & Marianne Faithfull
Rock'n Roll'un kralı Mick Jagger ile güzelliğine hayran olduğum Marianne Faithfull 'un göz önünde yaşanan aşkları biteli çok olsa da bence bu fotoğraf hala çok romantik, çok ikonik.
Elizabeth Bennet & Mr. Darcy
Jane Austen'ın ölümsüz kitabı Aşk ve Gurur, dizilere filmlere konu oldu, daha da uzun yıllar konu olacak olacak.
Celine & Jesse
Before Sunrise, Before Sunset ve Before Midnight serisi benim hayatımda hiç sıkılmadan izlediğim en romantik film serisiydi. Uzun aralıklarla çekilen bu üçlü filmin kahramanları Celine ve Jesse de favori çiftlerimden..
Holly & Fred
Breakfast at Tiffany's in Holly Golightly'sini,kedisini,uyku gözlüğünü,Moonriver'ı,kim sevmez! Hele Fred ile yağmur altında öpüşmelerini!
Carrie & Mr.Big
Sex and The City'nin Carrie Bradshaw ve vazgeçilmezi Mr. Big ile aşkları da kendileri gibi,stil sahibi.
Annie Hall & Alvy Singer
Diane Keaton'ın devleştiği Woody Allen filmi Annie Hall da yağmurlu günde battaniye altında izlenmelik. Annie Hall stili burada bulabilirsiniz.
Patricia & Michel
A bout de Souffle filminin starları Jean Seberg ve Jean-Paul Belmondo'nun müthiş oyunculukları ile hayat bulan 'Serseri Aşıklar'..
Sophie & Julien
La vie en rose'in en yakıştığı film olabilir. Jeux D'enfants aşkın cesaret isteğini en tatlı şekilde anlatan film sanırım.Cap pas cap?
Baby & Johnny
Efsaneleşmiş aşk filmlerinden Dirty Dancing filmindeki karakterlerin aşkından çok duygularını dansla ifade etmeleri çok güzel. Aşkı ifade etmek için her zaman bir yol var çünkü.
Mickey & Mallory Knox
Kural tanımayan bir aşk hikayesi. Aşk her zaman masallardaki gibi değildir. Aşıkken bazen kendine bazen başkalarına zarar verirsin. Natural Born Killers filmine konu olan Mickey ve Mallory'nin aşkları işte böyle.
Jack & Ennis
Gerek Jack Gyllenhaal ve Heath Ledger 'ın oyunculukları, gerek filmin konusu beni gerçekten aşırı etkilemişti. Her izlediğimde ağlıyorum herhalde. Brokeback Mountain aşkın başkalarının istediği gibi olmak zorunda olmadığını anlatıyor.
İki insanın birbirini sevmesine ve hayatlarını beraber geçirmek istemelerine hiç bir şey engel olmamalı, yasalar da!
Aşkı bulsanız bile kaybedebilirsiniz.Bu dünyanın bittiği anlamına gelmez. Aksine aşkın yaşattığı o duygu yoğunluğu sizi daha yaratıcı ve üretken bir insan yapar. Aşkın acısı bile ilham verici olabiliyor bazen.
Zamansız aşkınızı bulmanız dileğiyle!